16 Kasım 2009 Pazartesi

tek bir kadın için dünyadaki bütün kadınlardan vazgeçmek


Sevmesini de gitmesini de bilenlere...
İçimde garip bir isyan
Yüreğimde olur olmaz duygular
Farz edelim küçücük bir oyundu bu...
Oynayalım bu oyunu
Tahmin edemedim sonunu
Bir selam mı yoksa
Yoksa son veda mı
Başı belli sonu değil
Sanki bir telaşla
Koyulduk bir yola
Anlatılır gibi değil
Bulamadım cevabını
Duyamadım
Kulaklarımda sesin... var
Yüreğimde sensizlik tohumu var
Sevda sonunda … etmek
Her şeyi göz ardı etmek
Selam mı son veda mı...
Artık bunu bilmem gerek
İçimde garip bir isyan
Yüreğimde olur olmaz duygular
Farz edelim küçücük bir oyundu bu
Oynayalım bu oyunu
Tahmin edemedim sonunu
`Adını Sen Koy`

7 Kasım 2009 Cumartesi

bir doğum günü yazısı

Ne büyük tesadüftür ki geçen sene doğum günümden bir gün önce-5 kasım 2008- Rize-Çayelinde bulunan ben, bu sene de aynı yerde bulunmam ile gelecek sene doğum günümde nerede olacağım hakkında 3 aşağı 5 yukarı fikir sahibi oldum. Geçen sene gerçekten benim için önemli olan ama her seferinde "aman sen de" diye karşılanan, Ferihan'ın parçalanmış Top Kek ile süpriz kutlamasıyla başlayan doğum günüm bu sene (Rabişciğimin erken kutlama mailini saymazsam ki çok güzel bir maildi.. Mailde kendinde gördüğü "en ..." leri benim ismim ile tamamlamış :P ) Okan'ın uçakta kurabiye hediye etmesiyle başladı. -Rötar yapan uçağın ayrı bir hikayesi var onun başka bir postu hakkettiğini düşünüyorum -

Eve geldiğimde, gecenin 2-2,5 sularında, o kadar güzel bir süpriz ile karşılaştım ki... En yakın, yediğimizi içtiğimiz ayrı gitmeyen dostlarımın Ramazan, Mithat, Onur ve Atıl'ın yaptkıları süpriz. İşin komik tarafı saat 11:30 gibi bizim evin aşağısına gelen Mithat ile Ramazan'ın saatin 12 olmasını evin etrafında dolanarak oyalanmaları ve saat 12 de yukarı çıktıklarında Tolga'yı evde bulup beni bulamamalarıydı :) Kim bilebilirdi ki Pegasus'un Trabzon - İstanbul uçağı saatlerce rötar yapacak :) Haliyle ikizim Tolga'ya yapılan süpriz sırasında süprizden habersiz uçakta kurabiyelerimi yemekteydim :P

Bu Adanalı dostlarımın kutlamasından sonra aynı günün akşamı "bi buçuk"'taki kutlama, eksikleriyle, sevdiğim insanların bir bir masaya gelip gece boyunca orada bulunmaları, hepsinin birbirinden farklı neşesiyle orada bulunuşu beni çok mutlu etti. İnsanları mutlu ettiğinizde gözlerinin içinin parladığını görürsünüz ya. Gözlerimde aynen öyle bir parıltı olduğuna yemin edebilirim... Arkadaşlarımın aldığı hediyeye benim kadar Adanalı dostlarım da çok sevindi. Zira hediyenin nintendo wii olması onların bizde geçirecekleri vaktin artacağı anlamına geliyordu. Bunun kötü tarafı ise kaybolan tshirtlerin kaybolma sıklıklarının artacağıdır :) Gardırobun kimin gardırobu olduğu belli değil zira. Gecenin sonuna doğru da benim gibi rötar mağduru olan Fericim, 6 kasımın bitmesine 5 dakika kala çıka geldi ve beni bir kez daha çok mutlu etti :)

Okan'ın uçaktaki kurabiye süprizi, Adanalı dostlarımın doğum günü süprizi, arkadaşlarımın bi' buçuk'taki kutlamaları... O kadar güzeldi ki gerçekten çok muhteşem insanlar olduklarını bir kere daha gösterdiler. Ama bütün bu olanların yanı sıra cep telefonuma, değer verdiğim ve benim için gerçekten çok özel olan birinden öyle bir mesaj geldi ki, yine duygulandım ve yine gözlerim doldu...
İyi ki varsın Fericim...

Benim için uğraşmış, mail atan, mesaj atan, arayan, aklının bir köşesinden geçiren herkese çok teşekkür ediyorum. Her şey gönlünüze göre olur inşallah :)

P.S. İyi ki doğmuşuz Tolga :)